Turkish - English
Definition of hayatın in Turkish English dictionary
- hayatın baharı
- prime
- hayatın anlamı
- the meaning of life
- hayatın adandığı iş
- life work
- hayatın akışına bırakmak
- drift
- hayatın baharı
- summer
- hayatın baharı
- the prime of life
- hayatın baharı
- bloom
- hayatın bağlı olduğu şey
- lifeline
- hayatın dönüm noktası
- turn of life
- hayatın güzelliklerine karşı çıkan felsefeci
- cynic
- hayatın kalan kısmı
- afterlife
- hayatın son yılları
- the afternoon of life
- hayatın sonbaharı
- the sear and yellow leaf
- hayatın tadını çıkaran kimse
- swinger
- hayatın tadını çıkarmak
- live
- hayatın tadını çıkarmak
- racket about
- hayatın tadını çıkarmak
- racket
- hayatın tadını çıkarmak
- live freely
- hususi hayatın gizliliği
- (Kanun) privacy of individual life