having two or more separate aspects

listen to the pronunciation of having two or more separate aspects
English - Turkish

Definition of having two or more separate aspects in English Turkish dictionary

mixed
karışık

Film karışık eleştiriler aldı. - The movie received mixed reviews.

O, ona karışık sinyaller verdi. - She gave him mixed signals.

mixed
{s} karma

Sen karma şirkette söylediklerin konusunda daha dikkatli olmalısın. Ben sadece senin şaka yaptığını biliyorum, ama herkes anlamayacaktır. - You should be more careful about what you say in mixed company. I know you're just joking, but not everyone would understand.

Karman çorman alıyorum. - I'm getting all mixed up.

mixed
katkılı
mixed
fonograf
mixed
{f} karıştır

Mary bir pasta yapmak için malzemeleri karıştırdı. - Mary mixed the ingredients to make a cake.

Onu başka biriyle karıştırdı. - She mixed him up with someone else.

mixed
çeşitli
mixed
{f} karıştır: adj.karışık
mixed
karma karışık
mixed
{s} melez

Tamamen Asyalı gibi görünmesine rağmen Takahaşi'nin melez olduğunu duydum. - Although Takahashi looks completely Asian, I've heard he's of mixed blood.

mixed
karıştırılmış
mixed
{s} katışık
mixed
mixed marriage değişik din ve milletten
mixed
{f} karıştır: adj.karma
mixed
kanşık
mixed
mixed doubles tenis her iki tarafta birer kadınla birer erkek olarak oynanılan oyun
mixed
(Askeri) KARIŞIK: Topçuda; eşit miktarda hem havada hem satıhta paralanan bir grup atımın, yalnız paralanma yüksekliği için uygulanan atım kıymetlendirmesi
mixed
çiftler mixed fractiontam sayılı bayağı kesir mixed group karma grup
mixed
(sıfat) karışık, melez, karma, katışık, karışmış
English - English
mixed
having two or more separate aspects

    Hyphenation

    ha·ving two or more sep·a·rate aspects

    Turkish pronunciation

    hävîng tu ır môr seprıt äspekts

    Pronunciation

    /ˈhavəɴɢ ˈto͞o ər ˈmôr ˈseprət ˈaˌspekts/ /ˈhævɪŋ ˈtuː ɜr ˈmɔːr ˈsɛprət ˈæˌspɛkts/
Favorites