Bu ev üçlü camlı pencerelere sahiptir.
- This house has triple-pane windows.
Tom üçlü bir gökkuşağı gördü.
- Tom saw a triple rainbow.
Amerika kıtasındaki fast-food tüketimi 1977 ve 1995 yılları arasında üç katına çıktı.
- In the American continent, the consumption of fast-food has tripled between 1977 and 1995.
Sanayi devriminden beri dünya nüfusu üç kattan daha fazla arttı.
- Since the Industrial Revolution, the world population has more than tripled.
a triple meaning.