O, Amerikan tarihine dair bir ders kitabı okuyordu.
- He was reading a textbook on American history.
Bu ders kitabı yeni başlayanlar için dizayn edilmiştir.
- This textbook is designed for beginners.
Taro, Londra'dan bazı İngilizce konuşma ders kitapları ısmarladı.
- Taro ordered some English conversation textbooks from London.
Ders kitaplarını nereden alırız?
- Where do we get the textbooks?
In many ways the Korean nuclear crisis is a textbook example of coercive diplomacy — its strengths as well as the risks inherent in such a strategy.