having the power to produce an effect or effects

listen to the pronunciation of having the power to produce an effect or effects
English - Turkish

Definition of having the power to produce an effect or effects in English Turkish dictionary

effective
etkili

Onun konuşması Hükümetin politikalarıyla ilgili etkili bir özürdü. - His speech was an effective apology for the Government's policies.

Grant etkili bir siyasi lider değildi. - Grant was not an effective political leader.

effective
{s} efektif

Ezberleme yöntemleri genellikle efektiftir. - The methods of forced memorization are often effective.

effective
{s} etkileyici

Biz öğrenmeyi, etkili, ilginç ve etkileyici yapmak istiyoruz. - We want to make learning effective, interesting, and fascinating.

effective
{s} tesirli
effective
sökmek
effective
yararlı
effective
(Kanun) muteber
effective
evirgen
effective
(Tıp) effektif
effective
(Kanun) dermeyan edilebilir
effective
gerçek

O gerçekten etkiliydi. - That was really effective.

Önleyici tedbirler gerçek tedaviden çok daha etkilidir. - Preventive measures are much more effective than the actual treatment.

effective
sonuçlandırıcı
effective
fiilen
effective
itibar olunur
effective
fiili
effective
{s} etkili, tesirli. i., tic. efektif, nakit
effective
para
effective
faal hizmete hazır asker veya ordu
English - English
effective
having the power to produce an effect or effects

    Hyphenation

    ha·ving the po·wer to pro·duce an ef·fect or ef·fects

    Turkish pronunciation

    hävîng dhi pauır tı prıdus ın ıfekt ır îfeks

    Pronunciation

    /ˈhavəɴɢ ᴛʜē ˈpouər tə prəˈdo͞os ən əˈfekt ər əˈfeks/ /ˈhævɪŋ ðiː ˈpaʊɜr tə prəˈduːs ən əˈfɛkt ɜr ɪˈfɛks/
Favorites