Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

having the eyes covered; blinded; having the mental eye darkened

listen to the pronunciation of having the eyes covered; blinded; having the mental eye darkened
English - Turkish

Definition of having the eyes covered; blinded; having the mental eye darkened in English Turkish dictionary

blindfold
{f} gözlerini bağlamak
blindfold
{f} gözlerini bağla

Çocuk hırsızları onun gözlerini bağladı. - The kidnappers blindfolded him.

Senin partnerinin gözlerini bağla. - Blindfold your partner.

blindfold
{s} gözleri bağlı

O, Liszt sonatını gözleri bağlı çaldı. - He played the Liszt sonata blindfolded.

blindfold
göz bağ

Tamam, göz bağını çıkar. - OK, take your blindfold off.

Tom göz bağını çıkardı. - Tom took off the blindfold.

blindfold
gözleri bağlı olarak
blindfold
{i} gözbağı
blindfold
salim kafayla düşünmesini engellemek
blindfold
(birinin gözlerini) bir şeyle bağlamak
blindfold
göz bağı

Tamam, göz bağını çıkar. - OK, take your blindfold off.

Tom göz bağını çıkardı. - Tom took off the blindfold.

blindfold
göz bağla/bağla
blindfold
düşüncesizce
blindfold
{s} körü körüne olan
blindfold
{f} gözünü kör etmek
blindfold
körü körüne
blindfold
{s} düşüncesiz
blindfold
bir şeyle bağlamak
English - English
blindfold