having sufficient power, force, or efficacy, for the object

listen to the pronunciation of having sufficient power, force, or efficacy, for the object
English - Turkish

Definition of having sufficient power, force, or efficacy, for the object in English Turkish dictionary

available
{s} mevcut

Mevcut tek oda iki kişiliktir. - The only room available is a double.

Cuma gösterisi için mevcut hiç bilet yoktu. - There were no tickets available for Friday's performance.

available
müsait

John şu an müsait mi? - Is John available now?

Şu anda müsait değilim. - I'm not available right now.

available
{s} var

Müsait bir tur rehberi var mı? - Is there a tour guide available?

Bu gece için mevcut bir oda var mı? - Is there a room available for tonight?

available
{s} geçerli

Bu teklif sadece sınırlı bir süre boyunca geçerlidir. - This offer is available for a limited time only.

Bu teklif beş gün için geçerlidir. - This offer is available for five days.

available
(Ticaret) mevcut olan
available
{s} kullanışlı
available
(Ticaret) elde hazır bulunan
available
kullanılır
available
müsait olmak
available
yararlanılır
available
elde

Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir. - Tickets are available from Lions Club members.

available
{s} eldeki
available
elde edilebilir

Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir. - Tickets are available from Lions Club members.

available
görüşmeye uygun
available
meşgul değil
available
kullanılabilir

Bu bilet bütün bir yıl için kullanılabilir. - This ticket is available for a whole year.

Sözlük şimdi Android telefonlar için bir uygulama olarak kullanılabilir. - The dictionary is now available as an app for Android phones.

available
{s} hazır

Ayrıntılar hemen hazır değildi. - Details weren't immediately available.

Öğle yemeği hazır olacak. - Lunch will be available.

available
olası
English - English
available
having sufficient power, force, or efficacy, for the object
Favorites