Tom değerli eşyalarını bir kasaya koydu.
- Tom put his valuables in a safe.
Değerli eşyalarınızı kasaya koyun.
- Put your valuables in the safe.
Bir sanatçı gözüyle,bu değerlidir, duyarım.
- To the eye of an artist, this is valuable, I hear.
Değerli şeylerini güvenli bir yerde muhafaza etmelisin.
- You should keep your valuables in a safe place.
Her dil konuşanları için eşit ölçüde değerli ve kıymetlidir.
- Every language is equally precious and valuable to its speakers.
Antik halılar özellikle kıymetlidir.
- Antique carpets are especially valuable.