having or exercising trust; confiding; unsuspecting; trustful

listen to the pronunciation of having or exercising trust; confiding; unsuspecting; trustful
English - Turkish

Definition of having or exercising trust; confiding; unsuspecting; trustful in English Turkish dictionary

trusting
s., bak. trustful
trusting
inançlı
trusting
{i} güvenilir

Tom çok güvenilir ve bağışlayıcıdır. - Tom is very trusting and forgiving.

Tom'un çok güvenilir olduğunu düşünüyorum. - I think that Tom is too trusting.

trusting
{f} güven

Tom'un çok güvenilir olduğunu düşünüyorum. - I think that Tom is too trusting.

Kendine güvenmek başarının anahtarıdır. - Trusting yourself is the key to success.

trusting
trust ümit et/güven
trusting
güvenerek

Ona güvenerek büyük bir riske giriyorsun. - You're running a big risk in trusting him.

trusting
çabuk inanan
trusting
güvenen

Tom çok güvenen olduğumu söylüyor. - Tom says I'm too trusting.

English - English
trusting
having or exercising trust; confiding; unsuspecting; trustful
Favorites