having much learning, knowledgeable, erudite; highly educated

listen to the pronunciation of having much learning, knowledgeable, erudite; highly educated
English - Turkish

Definition of having much learning, knowledgeable, erudite; highly educated in English Turkish dictionary

learned
{s} bilgili

Hiç kimse çok bilgili değil ki her şeyi bilebilsin. - No one is so learned that he can know all things.

Tom bilgili bir adam. - Tom is a learned man.

learned
learnedly derin bilgi ile
learned
âlimane
learned
bilgi

Hiç kimse çok bilgili değil ki her şeyi bilebilsin. - No one is so learned that he can know all things.

Onları ziyaret etmeden önce, kültürleri hakkında mümkün olduğu kadar çok bilgi sahibi olduk. - We learned as much as possible about their culture before visiting them.

learned
öğrenilen

Beşikte öğrenilen mezara kadar taşınır. - What is learned in the cradle is carried to the tomb.

learned
öğrenilmiş

Zorbalık öğrenilmiş bir davranıştır. - Bullying is a learned behavior.

learned
okumuş
learned
kültürlü
learned
(Osmanlıca) muttali
learned
{f} öğren

Yunan kültürü hakkında çok şey öğrendim. - I learned a lot about Greek culture.

Seyircisini kazanmak için konuşmacı, iletişim kurslarından öğrendiği retorik teknikleri kullanarak başvurdu. - To win his audience, the speaker resorted to using rhetorical techniques he learned from his communication courses.

learned
{s} bilgin
learned
{s} bilge
learned
learnedness bilginlik
learned
{s} alim
learned
learn öğren
English - English
learned

My learned friend (a formal, courteous description of a lawyer).

having much learning, knowledgeable, erudite; highly educated
Favorites