Sadece biraz barış ve sessizlik istiyorum.
- I just want some peace and quiet.
Tom'un bütün istediği biraz huzur ve sessizlikti.
- All Tom wanted was some peace and quiet.
Anne ağlayan bebeğini sakinleştiriyordu.
- The mother was quieting her crying baby.
Ben böylesine sakin bir yer olduğunu asla hayal etmedim.
- I never dreamed of there being such a quiet place.
Biz kırda sessiz bir gün geçirdik.
- We spent a quiet day in the country.
Sessiz ol, yoksa bebek uyanacak.
- Be quiet, or the baby will wake up.
Tom sadece biraz huzur ve sessizlik istedi.
- Tom just wanted some peace and quiet.
Karım ve ben sadece sessizce eve gitmek istiyoruz.
- My wife and I would just like to go home quietly.
Bu orman sakin ve huzurlu.
- This forest is quiet and peaceful.
Tom'dan daha huzurluyuz
- We're quieter than Tom.
the sea was quiet; a quiet night at home; all quiet on the Western front.