having learning, skilled, taught

listen to the pronunciation of having learning, skilled, taught
English - Turkish

Definition of having learning, skilled, taught in English Turkish dictionary

learned
{s} bilgili

Bilgili insanlar cahil insanları küçümseme eğilimindedir. - The learned are apt to despise the ignorant.

Bilgili bir kişiyi dinlemek harika. - It's marvellous to listen to a learned person.

learned
learnedly derin bilgi ile
learned
âlimane
learned
bilgi

Onları ziyaret etmeden önce, kültürleri hakkında mümkün olduğu kadar çok bilgi sahibi olduk. - We learned as much as possible about their culture before visiting them.

Güvenilir kaynaklardan onun hakkında bilgi edindim. - We learned about that from reliable sources.

learned
öğrenilen

Beşikte öğrenilen mezara kadar taşınır. - What is learned in the cradle is carried to the tomb.

learned
öğrenilmiş

Zorbalık öğrenilmiş bir davranıştır. - Bullying is a learned behavior.

learned
okumuş
learned
kültürlü
learned
(Osmanlıca) muttali
learned
{f} öğren

Seyircisini kazanmak için konuşmacı, iletişim kurslarından öğrendiği retorik teknikleri kullanarak başvurdu. - To win his audience, the speaker resorted to using rhetorical techniques he learned from his communication courses.

Sonunda,gerçeği öğrendik. - Finally we have learned the truth.

learned
{s} bilgin
learned
{s} bilge
learned
learnedness bilginlik
learned
{s} alim
learned
learn öğren
English - English
{a} learned