Tom işin ehli görünüyordu.
- Tom seemed competent.
Ofis işin ehli insanlarla dolu.
- The office is full of competent people.
Yetkili liderlere ihtiyacımız var.
- We need competent leaders.
Bana çok yetkili bir kişi olduğun söylendi.
- I've been told that you're a very competent person.
Biz son derece ustayız.
- We are extremely competent.
Tom ve Mary her ikisi de çok yetenekli öğretmenler.
- Tom and Mary are both very competent teachers.
O ünlü bir şair ve yetenekli bir diplomattı.
- He was a famous poet and a competent diplomat.
judicial authority having competent jurisdiction.