English - Turkish
Definition of having faith in English Turkish dictionary
- faithful
- {s} vefalı
- faithful
- bağlı
- faithful
- {s} sadık
O, dinozorun sadık minyatürüne baktı.
-He stared at the faithful miniature of the dinosaur.
Köpek sadık bir hayvandır.
-A dog is a faithful animal.
- faithful
- dinibütün
- faithful
- iman sahibi
- faithful
- aslına uygun
- faithful
- inançlı
- faithful
- yanlışsız
- have faith
- inançlı
- faithful
- {s} imanlı
- faithful
- {s} güven veren
- faithful
- vefakâr
Köpeklerin vefakarlığı bizi etkiler.
-Dogs' faithfulness impresses us.
- faithful
- imanla
- faithful
- faithfully sadakatle
- faithful
- faithful to his word sözüne sadık
- faithful
- güvenilir/mümin/
- faithful
- sadakat
Sen sadakatı nasıl tanımlardın?
-How would you define faithfulness?
Tom görevlerini sadakatle gerçekleştirdi.
-Tom performed his duties faithfully.
- faithful
- {s} doğru
Related Terms
English - English
Definition of having faith in English English dictionary
- faithful
- have faith
- Have faith!: If you tell someone to have faith, you are encouraging them to stay confident:
Have faith! It'll be all right in the end.
Related Terms
having faith
Hyphenation
ha·ving faithTurkish pronunciation
hävîng feythPronunciation
/ˈhavəɴɢ ˈfāᴛʜ/ /ˈhævɪŋ ˈfeɪθ/
Resimler
History
Favorites