having difficulty breathing; gasping

listen to the pronunciation of having difficulty breathing; gasping
English - Turkish

Definition of having difficulty breathing; gasping in English Turkish dictionary

breathless
soluk soluğa kalmış
breathless
soluk kesici
breathless
soluğu kesilmiş
breathless
soluğu kesen
breathless
breathlessnesssoluksuzluk
breathless
{s} nefesini tutmuş
breathless
{s} nefes nefese

Birini nefes nefese bırakan bazı performanslar vardır. - There are some performances that leave one breathless.

O seni nefes nefese bırakır. - He leaves you breathless.

breathless
breathlesslysoluk soluğa
breathless
(Tıp) Nefesi kesilmiş, Ölü, cansız
breathless
nefessiz

O seni nefessiz bırakır. - It leaves you breathless.

O seni nefessiz bırakır. - She leaves you breathless.

breathless
{s} nefesi kesilmiş
breathless
kımıldamayan
breathless
korkutucu
English - English
breathless