Onlar sözde bir anlaşmaya vardılar.
- They supposedly have reached a deal.
Sözde bir durgunluk içinde olmamıza rağmen bu Altın Hafta tatilinde rekor sayıda insan yurt dışında seyahat ediyor.
- Even though we're supposedly in a recession, people are traveling abroad in record numbers this Golden Week holiday.
Bu figürün Marilyn Monroe'yu temsil ettiği varsayılır, ama onun adaletini temsil ettiğini sanmıyorum.
- This figure is supposed to represent Marilyn Monroe, but I don't think it does her justice.
The phone is supposed to come with a manual.