Bu otomatik bir kapıdır.
- This is an automatic door.
Otomatik kapı açıldı ve Tom içeri girdi.
- The automatic doors opened and Tom got in.
Bu kendiliğinden olur.
- It happens automatically.
Adımı duyduğumda otomatikman cevap verdim.
- I replied automatically when I heard my name.
Er, ben sadece otomatik vitesli arabaları sürebilirim.
- Er, I can only drive cars with an automatic transmission.