having already happened before

listen to the pronunciation of having already happened before
English - Turkish

Definition of having already happened before in English Turkish dictionary

again
yeni baştan

Japoncam için faydalı olacak güzel bir yazı hazırlamaya çalıştım, ama öğretmenim yazıda epey yanlışlar olduğunu ve yeni baştan yazmam gerektiğini söyledi. - I have attempted to create a good essay which utilizes my Japanese, but my professor said that much of it was incorrect and that I have to do it all over again.

Bu yeni baştan oluyor. - It's happening all over again.

again
Yinele (son işlemi)
again
ayrıca

Fiyat düşük ama ayrıca kalite çok iyi değil. - The price is low, but then again, the quality isn't very good.

Google Translate, Ubuntu Çevirileri için yeterince iyi değildir. Ayrıca bu, Ubuntu ilkesine de aykırıdır. - Google Translate is not good enough for Ubuntu Translations. Furthermore, this is against Ubuntu policy.

again
yine

Tom ve Mary, ertesi hafta yine orada buluşmak için karar verdi. - Tom and Mary decided to meet there again the following week.

Elimden geleni yaptım, yine de başarısız oldum. - I tried my best, only to fail again.

again
kaytadan
again
tekrar

Aynı hatayı tekrar yapma. - Don't make the same mistake again.

Menüyü tekrar alabilir miyim lütfen? - Can I have the menu again, please?

again
gene

Genellikle insanlar tüketim vergisine karşıdırlar. - In general, people were against the consumption tax.

İki general ertesi gün tekrar buluştular. - The two generals met again the next day.

again
kayta
again
yeniden

Tom'u yeniden incitmek istemiyorum. - I don't want to hurt Tom again.

Yeniden ödeyerek saçmalık etti. - It is foolish of him to pay for it again.

again
bazen
again
bir daha

Ben bir daha seni burada asla görmek istemiyorum. - I never want to see you here ever again!

Bir daha asla âşık olmayacağım. - I will never fall in love again.

again
now and again ara sıra
again
defaatle
again
üstelik

O tek kelime Fransızca söyleyemez ama üstelik bir yerli gibi İngilizce konuşur. - He can't say one word of French, but then again he speaks English like a native.

English - English
again
having already happened before

    Hyphenation

    ha·ving al·rea·dy happened be·fore

    Turkish pronunciation

    hävîng ôlredi häpınd bîfôr

    Pronunciation

    /ˈhavəɴɢ ôlˈredē ˈhapənd bəˈfôr/ /ˈhævɪŋ ɔːlˈrɛdiː ˈhæpənd bɪˈfɔːr/
Favorites