O zaman kendini daha iyi eğitmiş olsaydı, o şimdi daha sağlıklı olacaktı.
- If he had trained himself harder at that time, he would be healthier now.
Oyun yapması için köpeği eğittim.
- I trained the dog to do tricks.
Askeri pilotlar sivil pilotlardan daha fazla risk almak için eğitilmiştir.
- Military pilots are trained to take more risks than civilian pilots.
Düzgün eğitilmiş maymun bir sürü oyun yapabilecek.
- The monkey, trained properly, will be able to do a lot of tricks.