English - Turkish
Definition of having, or shining with, the colors of the rainbow: iridescent in English Turkish dictionary
- rainbow
- gök kuşağı
Yağmur durur durmaz güzel bir gök kuşağı çıktı.
-As soon as it stopped raining a beautiful rainbow appeared.
Bir gök kuşağı doğal bir olaydır.
-A rainbow is a natural phenomenon.
- rainbow
- gökkuşağı
Gökkuşağı gökyüzünde bir kavis oluşturur.
-The rainbow forms an arc in the sky.
Gökkuşağının yedi rengi vardır.
-The rainbow has seven colors.
- rainbow
- (Spor) uzaktan atılan bombeli şut
- rainbow
- alkım
- rainbow
- alkım rainbow
- rainbow
- eleğimsağma
- rainbow
- Salma irideus
- rainbow
- {i} ebemkuşağı
- rainbow
- gökkuşak
- rainbow
- chaser hayal peşinde koşan kimse
- rainbow
- rainbow trout çelikbaş alabalık
Related Terms
English - English
Definition of having, or shining with, the colors of the rainbow: iridescent in English English dictionary
- rainbow
having, or shining with, the colors of the rainbow: iridescent
Hyphenation
having, or shin·ing with, the col·ors of the rainbow: i·ri·des·centPronunciation
Resimler
Favorites