have the courage to do something, not be shy

listen to the pronunciation of have the courage to do something, not be shy
English - Turkish

Definition of have the courage to do something, not be shy in English Turkish dictionary

dare
{f} meydan okumak
dare
cesaretlendir

Tom Mary'yi bunu yapması için cesaretlendirdi. - Tom dared Mary to do that.

Tom'u Mary'yi öpmesi için cesaretlendirdim. - I dared Tom to kiss Mary.

dare
{f} cesaret etmek
dare
{f} kafa tutmak (Argo)
dare
cesaret

O, soğuk algınlığına yakalanma korkusuyla odadan ayrılmaya cesaret edemiyor. - She doesn't dare leave the room for fear she should catch cold.

Planıma hayır demeye cesaret edemedi. - He dared not say no to my plan.

dare
kafa tutmak
dare
yiğitlik
dare
cesaretlendirmek
dare
yürekli olma
dare
cüret etmek
dare
kalkışmak
dare
haddinden fazla cesur kimse
dare
dili Haydi yap baka
dare
daredevil gözüpek kimse
dare
{f} riske girmek
English - English
dare
have the courage to do something, not be shy
Favorites