havâle

listen to the pronunciation of havâle
Turkish - English
transfer

The customer is responsible for bank transfer processing fees. We thank you for your understanding. - Müşteri banka havalesi işlem ücretlerinden sorumludur. Anlayışınız için size teşekkür ederiz.

money order
remittance
(something's) being too high
infantile convulsions; eclampsia
(something's) being situated so that it overlooks or looks out on (something else)
assignment; referring/transfer (of a matter); money order; eclampsia
assignment, referral (of a matter to another person or office)
endorsement
board fence, Brit. hoarding (around a building site)
reference
(Tıp) convulsion

Ateşe bağlı olarak ortaya çıkan havalelerde, ateşin çok yükselmesinden ziyade aniden yükselmesi rol oynar.

relegate
referring
(Ticaret) delegation
assignment
remittance of
order

I got it mail order from Boston. - Onu Boston'dan posta havalesi ile aldım.

eclampsia
wire transfer payments
fever seizure
havale göndermek
remit
havale göndermek
send a money order
havale emri
order for remittance
havale etmek
transfer
havale etmek
(Hukuk) entrust, to assign
havale etmek
a) to assign, to transfer b) to refer
havale etmek
certify
havale etmek
endorse
havale etmek
1. to assign, transfer, or endorse (something) over to (another). 2. to refer (a matter) to (another person or department)
havale gelmek
1. for a money order to come. 2. to have convulsions; to have an attack of eclampsia
havale gönderen
remitter
havale göndermek
send money order
havale göndermek
make remittance
havale göndermek
to send a money order
havale göndermek/yollamak
to send a money order
havale günü
transfer day
havale senedi
assignment
havale yapılan banka
transfer bank
Allaha havale etmek
to leave (punishment, revenge) to God
banka ve postane arası havale
giro
kurye havale istasyonu
(Askeri) courier transfer station
kurye havale subayı
(Askeri) courier transfer officer
sütüne havale etmek
to leave (a matter) to (someone) (in the hope that he will have the decency to do it properly)
tele havale
(Ticaret) cable transfer
temize havale etmek
1. to finish (a job that's been dragging on) in a jiffy. 2. to eat up, polish off, put away (food). 3. slang to kill, bump (someone) off, put (someone) away
uluslararası havale
international money order
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) Postadan gelen emanet kâğıdı
(Osmanlı Dönemi) Bir işi veya bir şeyi başka birine bırakma. Ismarlama
(Osmanlı Dönemi) Görmeyi önleyen duvar gibi perde
(Osmanlı Dönemi) Tıb: Küçük çocuklarda veya gebe kadınlarda bazan meydana gelen, baygınlık veren bir hastalık
Postane, banka vb.nin aracılığıyla para gönderildiğinde, gönderenle alacak olanın adları ve para miktarı yazılı kâğıt, havale kâğıdı, havalename
Banka, postane vb.nin aracılığıyla gönderilen para
Gebelerde, küçük çocuklarda görülen bir çeşit çırpınmalı, bazen ateşli de olabilen hastalık
Yüksek ve büyük bir görünüşü olma
Bir işi bir başkasının sorumluluğuna bırakma, ısmarlama, devretme
Bir arsayı çevirmek, kapamak için çekilen perde veya duvar: "Bu ufacık binayı bahçe ve bostan, ahır ve selamlık gibi müştemilatından birtakım duvarlar, bölmeler, havalelerle öyle bir ayırtmış..."- Y. K. Karaosmanoğlu
Postane, banka vb. aracılığıyla para gönderildiğinde gönderenle alacak olanın adları ve para miktarı yazılı kâğıt, havale kâğıdı, havalename
Bir arsayı çevirmek, kapamak için çekilen perde veya duvar
Banka, postane vb. aracılığıyla gönderilen para
(Osmanlı Dönemi) gönderme; bir işi veya bir şeyi başka birisine bırakma, ısmarlama
havalename
eklampsi
(Hukuk) YOLLAMA
(Osmanlı Dönemi) MÜSEYTIR
havale etmek
Yollamak, göndermek
havale etmek
Bir şeyin alınmasını, yapılmasını bir kimseye bırakmak, ısmarlamak, devretmek
English - Turkish
Money transfer
havâle
Favorites