We thought their shop was a failure, but now they've gotten out from under and even expanded.
- Biz onların dükkanının bir başarısızlık olduğunu düşündük, fakat şimdi, zor günleri atlattılar ve hatta büyüdüler.
There's proper etiquette for everything, even an orgy.
- Her şey için görgü kuralı vardır, hatta bir seks partisinin bile.
We haven't even discussed that yet.
- Hatta biz onu henüz tartışmadık.
Even Tom is a little interested in learning French.
- Hatta Tom Fransızca öğrenmekle biraz ilgileniyor.
Thousands of people lost their lives in the Bhopal Gas Tragedy, and even today hundreds of thousands of people still suffer from the ill-effects of the poisonous gas.
- Binlerce insan Bhopal Gaz Trajedisi'nde hayatlarını kaybetti ve bugün bile yüzlerce, hatta binlerce insan hâlâ zehirli gazın kötü etkilerinden muzdariptir.