We thought their shop was a failure, but now they've gotten out from under and even expanded.
- Biz onların dükkanının bir başarısızlık olduğunu düşündük, fakat şimdi, zor günleri atlattılar ve hatta büyüdüler.
There's proper etiquette for everything, even an orgy.
- Her şey için görgü kuralı vardır, hatta bir seks partisinin bile.
We haven't even discussed that yet.
- Hatta biz onu henüz tartışmadık.
Don't even touch them.
- Hatta onlara dokunmayın.
Even Tom is a little interested in learning French.
- Hatta Tom Fransızca öğrenmekle biraz ilgileniyor.