O, ona nefretle baktı.
- She stared at him with hatred.
Aşk ve nefret arasında bir şey hissetti.
- She felt something between love and hatred.
Barış, aşk ve bilgeliktir - bu cennet. Savaş kin ve ahmaklıktır - bu cehennem.
- Peace is love and wisdom – it's heaven. War is hatred and folly – it's hell.
Tom kin ve nefretle Mary'ye baktı.
- Tom glared at Mary with hatred and disgust.
O zaman aramızda düşmanlık vardı.
- There was hatred between us then.
Erkekler ve kadınlar arasında arkadaşlık olamaz. Tutku, düşmanlık, aşk, aşırı sevgi olabilir ama dostluk asla.
- Between men and women there is no friendship possible. There is passion, enmity, worship, love, but no friendship.
the very circumstance which renders it so innocent is what chiefly exposes it to the public hatred.