She always finds fault with the way I do things. - O, hep işleri yapma tarzımla ilgili hata bulur.
She always finds fault with the way I do things.
O, hep işleri yapma tarzımla ilgili hata bulur.
Don't find fault, find a remedy. - Hata bulma, bir çözüm bul.
Don't find fault, find a remedy.
Hata bulma, bir çözüm bul.