Bu sadece bir sıyrık, değil mi?
- It's just a scratch, OK?
Tom köpeğini kulağının arkasından kaşımak için eğildi.
- Tom bent down to scratch the dog behind the ear.
Ona sırtımı kaşıyıp kaşımayacağını sordum.
- I asked him if he would scratch my back.
Mobilyayı çizmemek için dikkatli olun.
- Be careful not to scratch the furniture.
Bluecoats began crossing the James on June 14 and next day two corps approached Petersburg, which was held by Beauregard with a scratch force of 2,500.