The flood did the village extensive damage.
- Sel köye büyük hasar verdi.
I paid for the damage.
- Ben, hasar için ödeme yaptım.
The hurricane has already caused havoc in the Caribbean.
- Kasırga zaten Karayipler'de hasara neden oldu.
People with agraphia can't write due to a brain injury.
- Agrafili insanlar bir beyin hasarı nedeniyle yazı yazamazlar.