Onların arasında Hindistan ve Brezilya dünyanın papayasının yarısından daha fazlasını üretmektedir.
- Between them, India and Brazil produce over half the world's papaya.
Eğer ilkel bir topluluğun bir üyesi isen ve üretmek istersen, örneğin, yiyecek,yapman gereken iki şey vardır.
- If you are a member of a primitive community and you wish to produce, say, food, there are two things that you must do.
Şirket soya sosu ve diğer gıda ürünlerini üretiyor.
- The company produces soy sauce and other food products.
İngiltere, İspanyol ürünü ithal ediyor.
- England imports Spanish produce.
Benzer sebepler benzer sonuçlar üretirler.
- Like causes produce like results.
Çabalarım hiç sonuç vermedi.
- My efforts produced no results.
Polis fiziksel kanıt göstermekte başarısız oldu.
- Police failed to produce physical evidence.
This grocery store sells some wonderful fresh produce as well as dried, canned, and frozen fruit and vegetables.