hartnäckig

listen to the pronunciation of hartnäckig
German - Turkish
English - Turkish

Definition of hartnäckig in English Turkish dictionary

insistent
ısrarlı

O, ısrarlı bir sesle erkek kardeşinin mektubu teslim etmesini istedi ve öldü. - In an insistent voice, he asked his brother to hand over the letter and he died.

Tom oldukça ısrarlıydı. - Tom was quite insistent.

insistent
{s} ısrar eden
insistent
{s} ısrarcı

Hollanda'da bir çocuk kurabiye istemek konusunda fazla ısrarcı davranıyorsa cezalandırılabilir ve kurabiye alamaz. - In the Netherlands, if a child is too insistent on asking for a cookie, he might be punished and get no cookie.

Neden benimle gitme konusunda bu kadar ısrarcısın? - Why are you so insistent on going with me?

inveterate
düşkün
insistent
dayatmacı
insistent
direngen
insistent
sürekli
inveterate
alışmış
doggedly
inatçı bir biçimde
doggedly
inatla
insistent
{s} inatçı
insistent
{s} ısrar edici, direngen
insistent
{s} acil
insistent
ısrar edici,ısrarlı
insistent
{s} zorlayıcı
inveterate
{s} yerleşmiş
inveterate
inveterateness müzminlik