O bir sineğe bile zarar veremez.
- She can't even harm a fly.
Sosyal ağlarda zararsız bir kişi gibi görünen bir katil olabilir.
- There may be a killer who looks harmless in any social network.
Tom'un niyeti zarar vermek değildi.
- Tom didn't mean any harm.
Asla sana herhangi bir zarar vermek istemedim.
- I never meant you any harm.
Seni asla incitmek istemedim.
- I never wanted to harm you.
Tom'u incitmek isteyecek birinin farkında mısın?
- Are you aware of anyone who would want to harm Tom?
Kaza onun şöhretine zarar verdi.
- That incident harmed his reputation.
Televizyonun çocuklara zarar verdiğini düşünüyor musunuz?
- Do you think television does children harm?
O iyilikten daha çok kötülük yaptı.
- It did more harm than good.
Kimse sana kötülük etmeyecek.
- No one's going to harm you.
... We know that the internet is a place where harms can occur. ...