Let's get this moved.
- Bunu hareket ettirelim.
They moved up and down the keys.
- Onlar tuşları aşağı yukarı hareket ettirdiler.
A fish swims by moving its tail.
- Bir balık kuyruğunu hareket ettirerek yüzmektedir.
Would you mind my moving your car?
- Arabanızı hareket ettirmemin bir sakıncası var mı?
You can adjust the seat height by moving the adjustment lever up.
- Ayar kolunu yukarı doğru hareket ettirerek koltuk yüksekliğini ayarlayabilirsiniz.
Nothing's wrong with the engine, but my car won't move.
- Motorda sorun yok, fakat arabam hareket etmiyor.
George felt the train begin to move.
- George trenin hareket etmeye başladığını hissetti.
You should have acted on her advice.
- Onun tavsiyesi üzerine hareket etmeliydin.
You must act more wisely.
- Daha akıllıca hareket etmelisin.