Please don't lean out of the window when we're moving.
- Lütfen hareket ederken pencereden dışarı eğilmeyin.
Nothing's wrong with the engine, but my car won't move.
- Motorda sorun yok, fakat arabam hareket etmiyor.
You'll have to get a move on if you want to catch the train.
- Eğer trene yetişmek istiyorsan derhal hareket etmelisin.
You should have acted on her advice.
- Onun tavsiyesi üzerine hareket etmeliydin.
You must act more wisely.
- Daha akıllıca hareket etmelisin.