hareket eden

listen to the pronunciation of hareket eden
Turkish - English
mobilizing
mobile
moving

There was something moving in the distance. - Uzakta hareket eden bir şey vardı.

I felt something moving on my back. - Sırtımda hareket eden bir şey hissettim.

acting
going
düşünmeden hareket eden
impulsive
hareket et
{f} move

You'll have to get a move on if you want to catch the train. - Eğer trene yetişmek istiyorsan derhal hareket etmelisin.

George felt the train begin to move. - George trenin hareket etmeye başladığını hissetti.

hareket et
locomote
hareket et
made move
hareket et
make a motion
hareket et
made a motion
hareket et
{f} act

It is imperative for you to act at once. - Derhal hareket etmen zorunludur.

You should have acted on her advice. - Onun tavsiyesi üzerine hareket etmeliydin.

hareket et
make move
amaçları doğrultusunda hareket eden kimse
goalgetter
aynı yörüngede hareket eden
synchronous
hareket et
sashay
kendi kendine hareket eden
(Askeri) self-sustained
kendiliğinden hareket eden
motile
yavaş hareket eden kimse
snail
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) NÂBIZ
English - Turkish

Definition of hareket eden in English Turkish dictionary

toprak içinde gravite etkisi ile hareket eden su
gravitasyonla su
hareket eden
Favorites