hareket eden

listen to the pronunciation of hareket eden
Turkish - English
mobilizing
mobile
moving

I see something moving. - Hareket eden bir şey görüyorum.

It is very dangerous to jump aboard the train when it is moving. - Hareket eden trene atlamak çok tehlikelidir.

acting
going
düşünmeden hareket eden
impulsive
hareket et
{f} move

George felt the train begin to move. - George trenin hareket etmeye başladığını hissetti.

Nothing's wrong with the engine, but my car won't move. - Motorda sorun yok, fakat arabam hareket etmiyor.

hareket et
locomote
hareket et
made move
hareket et
make a motion
hareket et
made a motion
hareket et
{f} act

The people who live in Japan must act according to the Japanese country constitution. - Japonya'da yaşayan insanlar Japon ülkesi anayasasına göre hareket etmelidir.

You should have acted on her advice. - Onun tavsiyesi üzerine hareket etmeliydin.

hareket et
make move
amaçları doğrultusunda hareket eden kimse
goalgetter
aynı yörüngede hareket eden
synchronous
hareket et
sashay
kendi kendine hareket eden
(Askeri) self-sustained
kendiliğinden hareket eden
motile
yavaş hareket eden kimse
snail
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) NÂBIZ
English - Turkish

Definition of hareket eden in English Turkish dictionary

toprak içinde gravite etkisi ile hareket eden su
gravitasyonla su
hareket eden
Favorites