Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

hard to believe, such as a tall story or a tall tale

listen to the pronunciation of hard to believe, such as a tall story or a tall tale
English - Turkish

Definition of hard to believe, such as a tall story or a tall tale in English Turkish dictionary

tall
uzun

Sen benden daha uzunsun. - You're taller than me.

Kız kardeşim kadar uzunsun. - You are as tall as my sister.

tall
{s} boylu boslu
tall
tallness uzun boyluluk
tall
{s} uzun boylu, uzun: He's 1.7 meters tall. Boyu 1,70
tall
{s} yüksek

Tom yüksek ağaca tırmanmaya çalıştı. - Tom tried climbing the tall tree.

New York'ta çok sayıda yüksek binalar vardır. - There are a lot of tall buildings in New York.

tall
yükseklik

Bu dağ 3000 metre yüksekliktedir. - This mountain is 3000 meters tall.

Bu bina ne kadar yüksekliktedir? - How tall is this building?

tall
övünerek
tall
abartarak
tall
yüksel

Ağaç o kadar yüksekti ki bahçe duvarının üzerinde yükseldi. - The tree was so tall that it towered over the garden wall.

tall
boyunda

O, neredeyse altı fit boyundadır. - He is almost six feet tall.

Ben beş fit, iki inç boyundayım. - I am five feet, two inches tall.

tall
uzun boylu

Uzun boylu adam, yakasına pembe bir karanfil takmıştı. - The tall man wore a pink carnation in his lapel.

Siz ondan daha uzun boylusunuz. - You are taller than she.

tall
{s} abartılı

Böyle abartılı bir hikayeye inanmamı bekleme! - Don't expect me to believe such a tall story.

English - English
tall
hard to believe, such as a tall story or a tall tale
Favorites