harcanmış

listen to the pronunciation of harcanmış
Turkish - English
dissipated
spent

A considerable amount of time and effort have been spent already. - Önemli miktarda zaman ve emek harcanmış durumda.

That was money well spent. - O yerinde harcanmış paraydı.

used up
expended
harca
{f} spending

We reduced our spending during the recession. - Biz durgunluk döneminde harcamayı azalttık.

A lot of people who have up until now been spending money having a good time now need to be more careful with their money. - Şimdiye kadar eğlenerek para harcayan çok sayıda insan şimdi paralarına daha dikkat etmeliler.

harca
spend

She earns more than she spends. - O harcadığından daha fazla para kazanıyor.

You know that two nations are at war about a few acres of snow somewhere around Canada, and that they are spending on this beautiful war more than the whole of Canada is worth. - Kanada civarında bir yerde birkaç dönüm karla ilgili iki ulusun savaşta olduğunu ve bu güzel savaşa tüm Kanada'nın değdiğinden daha çok para harcadıklarını bilirsiniz.

harca
{f} spent

I've spent 500 dollars in one day. - Bir günde 500 dolar harcadım.

They spent six months building the house. - Onlar evi yapmak için altı ay harcadılar.

harca
pay out
harca
expend

The expenditure totaled 200,000 yen. - Harcama 200.000 yen'i buldu.

The energy expended in a fight should be saved. - Bir kavgada harcanan enerji tasarruf edilmelidir.

harca
payout
iyi harcanmış
well spent
tamamen harcanmış
consumed
harcanmış
Favorites