Turkish - English
Definition of hane in Turkish English dictionary
- house
What's your total household income?
-Toplam hane halkı geliriniz nedir?
Enough solar panels have been installed to provide electricity to thousands of households.
-Binlerce haneye elektrik sağlayacak kadar güneş paneli kuruldu.
- place of a digit (in decimal notation)
- section (in an instrumental piece in Oriental music)
- division, section
- dwelling
- digit
- house " ev, konut; household" " ev halkı; division, section; place" " basamak; (satranç, vb.) square
- blank (in a printed from)
- zodiacal sign
- order
- square (on a game board)
- place
- argent
- chief
- sinister
- hane sahibi
- householder
- haneler
- households
- yemek hane
- household food
Related Terms
English - English
Definition of hane in English English dictionary
- An attachment to an enemy stone which diagonally connects to your own piece, already attached to the same stone
- A diagonal move played in contact with an enemy stone
- Spring (Hane-Goshi = Spring Hip)
- spring
Turkish - Turkish
Definition of hane in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) Mat: Basamak, bölüm, göz
- (Osmanlı Dönemi) f. Ev, mesken, beyt
- (Osmanlı Dönemi) Bazı kelimelerle birleştirilip mürekkep isim yapılan bir "ek" tir. "Hasta-hane, ecza-hane, yazı-hane, kıraat-hane" gibi
- Ev, konut
- Divan ve halk edebiyatında dörtlüklerden kurulu nazım türlerinin her bir dörtlüğü
- Rakip taşa yapılan çapraz hamle
- Bir bütünü oluşturan bölümlerden her biri, bölük, göz
- Klasik Türk müziğinde, peşrev gibi saz parçalarının bölümlerinden her biri
- Birleşik kelimelerde "bina, yapı, yer, makam" anlamlarıyla ikinci kelime olarak yer alır
- Ev halkı
- Klasik Türk Müziğinde peşrev gibi saz parçalarının bölümlerinden her biri
- Ev halkı: "Oğlan iyiydi; becerikli, yumuşak huyluydu, ama hanesi kalabalıktı."- N. Cumalı
- Birleşik kelimelerde ikinci kelime olarak bulunur, bina, yapı, yer, makam anlamlarını karşılar
- Ondalık sayı sisteminde bir sayının sağdan sola doğru rakamlarının derecelerine göre her birinin bulunduğu yer, basamak
- (Osmanlı Dönemi) ev
- TAB'HANE
- (Osmanlı Dönemi) f. Matbaa. Tab' işleri yapılan yer
Related Terms
English - Turkish
Definition of hane in English Turkish dictionary
- glau cop hane
- (Madencilik) glokofan