hamle

listen to the pronunciation of hamle
Turkish - English
move

When I made my move she slapped me and told me to take a cold shower. - Ben hamlemi yaptığımda, o bana tokat attı ve soğuk bir duş almamı söyledi.

In two moves, Kasparov will check the challenger. - İki hamlede, Kasparov meydan okuyucu kontrol edecektir.

put
lunge
blow
attack
elan
scrum
sudden advance, great leap forward
onset
spurt
scoop
attack, onslaught, assault
run up
drive
attack, onslaught, lunge; drive; (satranç) move
scrummage
burst
dash
turn (at chess, checkers)
push
sports offensive, attack, charge
pounce
dart
(Meteoroloji) gust
charge
onrush
rush
the moves
break through
riposte
thrust
runup
hamle etmek
to make an attack, charge, rush forward
hamle yapmak
spurt
hamle yapmak
attack
hamle yapmak
1. to make an attack, charge, rush forward. 2. to take the initiative in an enterprise; to make a leap forward. 3. sports to take the offensive, make an attack, make a charge
hamle yapmak
lunge
hamle yapmak
to lunge
hamleler
(Bilgisayar) moves

Plan your moves carefully. - Hamlelerinizi dikkatlice planlayın.

Tom made all the right moves. - Tom bütün doğru hamleleri yaptı.

uzun hamle
(Askeri) long lunge
geri hamle yapmak
retreat
son hamle
end game
tepe hamle
(Meteoroloji) peak gust
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) Hücum etme. Atılış, saldırış. Savlet
Atak (II)
Satrançta ve damada taş sürme işi
İleri atılma, atılım
İleri atılma, atılım: "Karımı diz çöktüğü yerden bir hamlede kaldırarak kucağıma aldım, dışarıya fırlattım."- R. H. Karay
Saldırış, savlet
Atak
savlet
hamle
Favorites