hamak

listen to the pronunciation of hamak
Turkish - English
hammock

Tom saw that Mary was fast asleep in the hammock. - Tom Mary'nin hamakta uykuya daldığını gördü.

Tom slept in a hammock. - Tom bir hamakta uyudu.

hammocks
hamak ipi
clue
hamak ipi
(gemi) clew
hama
to crude
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) İki ağaç veya direk arasına asılarak içine yatılan ağyatak
İki ağaç veya direk arasına asılarak içine yatılan ve sallanabilen, ağdan veya bezden yapılmış yatak, ağ yatak
iki ağaç ya da direk arasına asılarak içine yatılan ağdan ya da bezden yapılmış ağ yatak
Ağ yatak
İki ağaç veya direk arasına asılarak içine yatılan ve sallanabilen, ağdan veya bezden yapılmış yatak, ağ yatak: "Bahçeye hamak bağladım, uzandım."- H. E. Adıvar
allancak
hama
Halı, kilim veya bez dokunan tezgah
hama
Ağrı ilinde bir dağ
hamak
Favorites