Tom is going to show me the ropes.
- Tom bana halatları gösterecek.
The rope broke under the strain.
- Halat baskı altında kırıldı.
The boat was tied with a short line.
- Tekne kısa bir halatla bağlıydı.
The bridge collapsed when one of the cables snapped.
- Halatlardan biri koptuğunda köprü çöktü.
The bridge collapsed when one of the cables broke.
- Halatlardan biri kopunca köprü çöktü.