hakverenglish | adronato

listen to the pronunciation of hakverenglish | adronato
English - Turkish

Definition of hakverenglish | adronato in English Turkish dictionary

closed
kapalı

Otel kış boyunca kapalı kalır. - The hotel remains closed during the winter.

Kapı tüm yıl boyunca kapalı. - The gate is closed all the year round.

locked
{s} kilitli

Evdeki her kapı kilitlidir. - Every door in the house is locked.

Evden ayrılmadan önce kapının kilitli olduğunu görün. - See that the door is locked before you leave.

closed
kapanmak
closed
basına kapalı
closed
örtük
closed
yumuk
closed
(Bilgisayar) kapatıldı

Tatoeba Noel için kapatıldı. - Tatoeba was closed for Christmas.

Uzun bir tartışmadan sonra kömür madenleri kapatıldı ve kalan madenciler işten çıkarıldılar. - After a long dispute the coal mines closed and the remaining miners were paid off.

closed
yumulu
locked
kilitlenmiş
closed
{f} kapat

O yağmur korkusuyla pencereyi kapattı. - He closed the window for fear of rain.

Sakin olmak için gözlerimi kapattım. - I closed my eyes to calm down.

locked
{f} kilitle

Tom arabasındaki anahtarları kilitledi. - Tom locked his keys in his car.

Gerçekten mi? Ben gitmeden önce onu kilitlemiştim. - Really? I had locked it up before I went out.

closed
{s} kapanmış

Oraya vardığımda mağaza zaten kapanmıştı. - The store was already closed when I got there.

Konuyu kapanmış olarak kabul ediyorum. - I consider the matter closed.

closed
{s} kapatılmış

Havaalanı çevresindeki hava sahası geçici olarak kapatılmıştı. - The airspace around the airport was closed temporarily.

Kapılar kapatılmıştı. - The doors were closed.

locked
{s} birbirine geçmiş
locked
{s} sıkışmış
locked
{s} kenetlenmiş
English - English
closed
locked