hakaretli

listen to the pronunciation of hakaretli
Turkish - English
scornful
Showing scorn or disrespect; contemptuous
{a} contemptuous, haughty, insolent
If you are scornful of someone or something, you show contempt for them. He is deeply scornful of politicians. a scornful simile. = contemptuous. feeling or showing scorn
{s} ridiculing, mocking, deriding; rejecting contemptuously
Full of scorn or contempt; contemptuous; disdainful
expressing offensive reproach
Treated with scorn; exciting scorn
expressing extreme contempt
hakaret
defamation
hakaret
{i} invective
hakaret
insult

He insulted me without reason. - Nedeni olmadan bana hakaret etti.

He insulted me without any reason. - Nedensiz olarak bana hakaret etti.

hakaret
outrage

The word outage is an outrage. - Kesinti sözü bir hakarettir.

We can't tolerate such an outrage. - Böyle bir hakarete katlanamayız.

hakaret
epithet
hakaret
slam
hakaret
(Politika, Siyaset) slander

I demand that you remove your slanderous and defamatory comments at once or my lawyers will be in touch. - İftira ve hakaret içeren yorumlarını çıkarmanı istiyorum yoksa avukatım seninle temas kuracak.

Slanderous, defamatory, obscene, indecent, lewd, pornographic, violent, abusive, insulting, threatening and harassing comments are not tolerated. - İftira niteliğinde, küçük düşürücü, müstehcen, uygunsuz, iffetsiz, pornografik, şiddet, suistimal, hakaret, tehdit ve taciz yorumlarına katlanılmaz.

hakaret
injuria
hakaret
scoff
hakaret
fling
hakaret
offence
hakaret
label
hakaret
(Politika, Siyaset) libel
hakaret
insolence
hakaret
insulting to
hakaret
ınsult

He insulted me without any reason. - Nedensiz olarak bana hakaret etti.

She could not put up with the insults any more. - O, hakaretlere daha fazla katlanmadı.

hakaret
contumely
hakaret
cuss word
hakaret
slap
hakaret
insult, affront, indignity, offence, offense
hakaret
affront
hakaret
opprobrium
hakaret
slight
hakaret
indignity
hakaret
slur
hakaret
revilement
hakaret
snub
hakaret
contempt
hakaret
hotfoot
hakaret
slap in the face
Turkish - Turkish

Definition of hakaretli in Turkish Turkish dictionary

HAKARET
(Osmanlı Dönemi) Küçüklük. İtibarsızlık. Hor ve hakir görmek. Küçümseme. Küçük görme. Tâzimsizlik
Hakaret
taşlama
Hakaret
(Osmanlı Dönemi) MEHANE
Hakaret
kakanç
hakaret
Onur kırma, onura dokunma, küçültücü söz veya davranış
hakâret
(Osmanlı Dönemi) küçüklük, horluk
hakaretli
Favorites