English - Turkish
Definition of hairy growth on or near the face of certain mammals in English Turkish dictionary
- beard
- {i} sakal
Genç olmasına rağmen gri sakalı var.
-Although he's young, he has a grey beard.
Tom bir bıçakla sakalını düzeltmeyi denemeye karar verdi, fakat çok başarılı değildi.
-Tom decided to try trimming his beard with a knife, but he wasn't very successful.
- beard
- kılçık
- beard
- sakalından tutmak
- beard
- {f} karşı gelmek
- beard
- sakalını yolmak
- beard
- sakal yapıştırmak
- beard
- bearded s sakallı
- beard
- sakal,v.sakalından tut: n.sakal
- beard
- {i} püskül
- beard
- siddetle karşı koymak
- beard
- {f} meydan okumak
- beard
- (isim) sakal; başak dikeni; çapak [müh.]; püskül
- beard
- püskül sakal
- beard
- sakalına yapışmak
- beard
- beard grass bot sıçan kuyruğu
- beard
- {i} başak dikeni
- beard
- beardless sakalsız
- beard
- {i} çapak [müh.]
Related Terms
English - English
Definition of hairy growth on or near the face of certain mammals in English English dictionary
- beard
hairy growth on or near the face of certain mammals
Hyphenation
hai·ry growth on or near the face of cer·tain mammalsTurkish pronunciation
heri grōth ôn ır nîr dhi feys ıv sırtın mämılzPronunciation
/ˈherē ˈgrōᴛʜ ˈôn ər ˈnər ᴛʜē ˈfās əv ˈsərtən ˈmaməlz/ /ˈhɛriː ˈɡroʊθ ˈɔːn ɜr ˈnɪr ðiː ˈfeɪs əv ˈsɜrtən ˈmæməlz/
Resimler
Favorites