hafifletmek

listen to the pronunciation of hafifletmek
Turkish - English
ease

The nurse gave Tom something to ease the pain. - Hemşire ağrıyı hafifletmek için Tom'a bir şey verdi.

(Hukuk) alleviate

Sami took medication to alleviate pain. - Sami ağrıyı hafifletmek için ilaç aldı.

relieve
mitigate
lighten

We have to lighten the load. - Yükü hafifletmek zorundayız.

He sang a song to lighten the atmosphere. - O, atmosferi hafifletmek için bir şarkı söyledi.

remit
appease
weaken
to lessen, decrease, diminish; to abate, mitigate, extenuate, alleviate
qualify
to lighten, to lessen; to diminish, to abate; to relieve, to ease, to alleviate, to allay
modify
water
deaden
assuage
soft pedal
commute
extenuate
to make (something) lighter, lighten (in weight)
facilitate
emasculate
to lighten, ease
allay
de escalate
subdue
moderate
palliate
attenuate
muffle
lessen
cushion
dull
lighting
diminish
abate
soothe
relax
temper
mitigage
hafifle
alleviate

Sami's mental illness didn't alleviate his punishment. He got two consecutive life sentences. - Sami'nin akıl hastalığı onun cezasını hafifletmedi. Art arda iki ömür boyu hapis cezası aldı.

Sami took medication to alleviate pain. - Sami ağrıyı hafifletmek için ilaç aldı.

hafifletme
diminishing
hafifletme
remittance
hafifletme
moderation
hafifletme
abatement
hafifletme
modulate
hafifletme
mitigation
hafifletme
alleviate

Sami took medication to alleviate pain. - Sami ağrıyı hafifletmek için ilaç aldı.

Sami's mental illness didn't alleviate his punishment. He got two consecutive life sentences. - Sami'nin akıl hastalığı onun cezasını hafifletmedi. Art arda iki ömür boyu hapis cezası aldı.

hafifletme
asuage
hafifletme
attenuation
hafifletme
relaxation
hafifletme
{i} lightening
stresi hafifletmek
relieve stress
cezasını hafifletmek
to let off
hafifletme
appeasement
hafifletme
palliation
hafifletme
modulation
hafifletme
extenuation
hafifletme
(Hukuk) remission
hafifletme
lightening; diminishing; relieving
hafifletme
(ceza) commutation
hafifletme
relief

If you want allergy relief, try this. - Alerjini hafifletmek istiyorsan, bunu dene.

hafifletme
palliate
yükünü hafifletmek
disburden
Turkish - Turkish
Hafiflemesine yol açmak, hafifleştirmek
uyutmak
hafifletme
Hafifletmek işi
hafifletmek
Favorites