Turkish - English
Definition of hafifletilmemiş, yatıştırılmamış, bastırılmamış, dindirilmemiş in Turkish English dictionary
- unassuaged
- Not assuaged; not calmed, appeased, mitigated, alleviated, satisfied or diminished
hafifletilmemiş, yatıştırılmamış, bastırılmamış, dindirilmemiş
Hyphenation
ha·fif·le·til·me·miş, ya·tış·tı·rıl·ma·mış, bas·tı·rıl·ma·mış, din·di·ril·me·mişResimler
History
- hafifletilmemiş, yatıştırılmamış, bastır..
- cıva ile bir başka maddenin katışığı olu..
- sıkıntı basmış, terlemeye başlamıştı. i̇..
- ödül ve cezalandırmayı öne sürerek bir i..
- i̇sim kökünden yapım ekleriyle türetilen..
- birleşik devletler pasifik komutanlığı ö..
- having or consisting of line of eight sy..
Favorites