Turkish - English
Definition of haberleşme in Turkish English dictionary
- correspondence
- intercommunication
- communication, correspondence
- communication
English is a means of communication.
-İngilizce bir haberleşme aracıdır.
- communications
- haberleşmek
- {f} communicate
What language do you two use to communicate?
-Siz ikiniz haberleşmek için hangi dili kullanırsınız?
- haberleşmek
- {f} correspond
- haberleşme, mektuplaşma
- communications, correspondence
- haberleşme alıcısı
- communication receiver
- haberleşme ağı
- communication net
- haberleşme boşluğu
- communications gap
- haberleşme dairesi
- countinghouse
- haberleşme uydusu
- communication satellite
- haberleşme uydusu
- Comsat
- haberleşme şebekesi
- communications network
- haberleşmek
- {f} speak
- haberleşmek
- communicate with
- kitle haberleşme
- mass communication
- kitle haberleşme araçları
- mass media
- temas ve haberleşme
- (Askeri) intercommunication
- uydu haberleşme sistemi
- (Askeri) satellite communication system
- haberleş
- communicate
Tom and Mary need to learn to communicate with each other better.
-Tom ve Mary birbirleriyle daha iyi haberleşmeyi öğrenmeliler.
Jiro communicates with his pen pal in Australia.
-Jiro Avustralya'daki mektup arkadaşı ile haberleşiyor.
- haberleş
- communicate by
- haberleş
- telecommunicate
- anahtarlararası toplu haberleşme göstergesi
- (Askeri) interswitch collective routing indicator
- dijital haberleşme
- digital communications
- elçiliğin haberleşme serbestliği
- (Hukuk) freedom of communication
- genel toplu haberleşme göstergesi (RI)
- (Askeri) general collective routing indicator (RI)
- haberleşmek
- to communicate; to communicate with
- haberleşmek
- to correspond; to correspond with
- haberleşmek
- intercommunicate
- haberleşmek
- to communicate; to correspond
- hizmet mesajı haberleşme göstergesi
- (Askeri) service message routing indicator
- işaretle haberleşme
- signal communications
- işaretlerle haberleşme
- signal communications
- karşılıklı haberleşme
- two way communication
- radyasyon yoğunluğu; Uluslararası Mülteciler Kuruluşu; haberleşme göstergesi; il
- (Askeri) radiation intensity; Refugees International; routing indicator; relevant information
- toplu haberleşme göstergesi
- (Askeri) collective routing indicator
- uydu ile haberleşme
- satellite communitation
- uydu ile haberleşme
- satcom-satellite communication
- uzay uyduları aracılığı ile haberleşme ve yayın
- (Hukuk) telecommunication and broadcasting by satellites
- çevrim istasyonu haberleşme göstergesi
- (Askeri) originating station routing indicator
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of haberleşme in Turkish Turkish dictionary
- Haberleşmek işi, iletişim, bildirişim, muhabere, komünikasyon
- Yazışma
- enformasyon
- (Osmanlı Dönemi) muhâbere
- Haberleşmek
- (Osmanlı Dönemi) TAHADÜS
- haberleşmek
- Karşılıklı olarak haber alıp vermek, iletişmek, muhabere etmek
Related Terms
English - Turkish
Definition of haberleşme in English Turkish dictionary
- Ulaştırma denizcilik ve haberleşme bakanı
- (Denizcilik) Minister of Transport, Maritime Affairs and Communications
Related Terms
haberleşme
Hyphenation
ha·ber·leş·mePronunciation
Resimler
History
Favorites