Koyu kahverengi saçları vardı.
- He had dark brown hair.
Kızın altın saçı var.
- The girl has golden hair.
Ben büyük, siyah, tüylü tarantulalardan korkuyorum!
- I'm scared of big, black, hairy tarantulas!
Onun kulağının dışında büyüyen çirkin tüyleri var.
- He has unsightly hairs growing out of his ears.
Tom'un kıllı kolları yok.
- Tom doesn't have hairy arms.
Hayvanların derisi kıllarla kaplı.
- The skin of animals is covered with hair.
It might sound far-fetched, but this is a real problem.
- Das mag wie an den Haaren herbeigezogen erscheinen, aber es ist ein echtes Problem.