haşin

listen to the pronunciation of haşin
Turkish - English
brusque

I was a little brusque with you before. - Daha önce sana karşı biraz haşindim.

{s} harsh

The sea is a harsh mistress. - Deniz haşin bir metrestir.

In the 1880's, this was a harsh frontier town. - 1880'lerde burası haşin bir sınır kasabasıydı.

severe
rough

The sea was rough because of the storm. - Fırtınadan dolayı deniz haşindi.

stern
harsh, rough, crude, coarse, tough (person, behavior)
stern, rude, harsh, rough, fiendish
austere
inclement
rude
crusty
truculent
forbidding
surly
grim
severest
lenten
tough
mean
acrimonious
fiendish
ferocious
turbulent
astringent
pungent
crabbed
haşin bir şekilde
testily
Turkish - Turkish
Sert, kırıcı, gönül kırıcı: "Bu ağlamayacak kadar keskin, sert, haşin çocuk yüzü birdenbire bir yağmur gibi ağlamaya başladı."- S. F. Abasıyanık
Sert, kırıcı, gönül kırıcı olan
HAŞİN
(Osmanlı Dönemi) Korkak, korkan
haşin
Favorites