Don't be angry with me, for I did it for your sake.
- Bana kızma, ben onu senin hatırın için yaptım.
They worked hard for the sake of their children.
- Çocuklarının hatırına çok çalıştılar.
Without the slightest doubt, the dream was a memory from a previous life.
- En ufak bir şüphe olmadan, rüya daha önceki hayattan bir hatıraydı.
I have a dim memory of my grandmother.
- Büyükannemi hayal meyal hatırlıyorum.
I remember the man's face but I can't call his name to mind.
- Adamın yüzünü hatırlıyorum fakat adını hatırlayamıyorum.
My appointment at the hospital completely slipped my mind. Why didn't you remind me?
- Hastanedeki randevumu unuttum. Neden bana hatırlatmadın?
What are you crunching on?
- Hatır hutur ne yiyorsun?
Tom could hear Mary crunching on a carrot.
- Tom Mary'nin hatır hutur havuç yediğini duyabiliyordu.