Turkish - English
Definition of hâdi̇s in Turkish English dictionary
- Hadis
- (isim) Hadith
- hadis
- the study of hadiths
- hadis
- tradition
- hadis
- (the study of) the Prophet Muhammad's sayings/deeds
- merfu hadis
- narrations about deeds and sayings of the prophet Muhammad
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of hâdi̇s in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) Yeni. Sonradan olan şey. Değişen. Hudus eden
- HADÎS
- (Osmanlı Dönemi) Her söylenişinde yeni haber gibi dinlenmeğe lâyık. Peygamberimizin (A.S.M.) sözü, emri ve hareketi. Sünnet-i Nebeviyye. Hadisten bahseden ilim. (Bak: Tevâtür
- hadis
- (Osmanlı Dönemi) Peygamberimizin (a.s.m) sözü, emri ve hareketini anlatan söz veya yazı
- hadis
- Hz. Muhammed'in genel kural değerindeki söz ve davranışları
- hadis
- Bu sözleri inceleyen bilim
- hâdis
- (Osmanlı Dönemi) sonradan olan
- merfu hadis
- yükseltilmiş
- AHADÎ HADİS
- (Osmanlı Dönemi) Rivâyet eden bir veya iki koldan olan veya mütevatir mertebesinde olmayan hadis demetir. İştihar haddine yetişmeyen hadistir. Şartları tamam olursa zann-ı galib ifade eder, muktezası ile amel vâcib olur. Muvazzah İlm-i Kelâm
- Hadisler
- ahadis